Teknik Direktörümüz Ersun Yanal, Trabzonspor maçı sonrası yayıncı kuruluşa şu şekilde konuştu:
ZTK maçının ardından Ersun Yanal'ın verdiği röportaj 03/03/2020 pic.twitter.com/wMyf7gM1d3
— #LiderFenerbahce ☀ (@LiderFenerbahce) March 3, 2020
“Bugün yine şehidimiz var. Allah’tan rahmet diliyorum. Trabzonlu. Ailesi başta olmak üzere tüm ülkemizin başı sağ olsun. Böyle bir atmosferde futbol oynamak ve konuşmak hepimizin canını yakıyor. Üzüldüğümüz için elden de bir şey gelmiyor ama yapılması gerekenleri mutlaka ülkemizin, vatanımızın, toprağımızın, milletimizin bütününü ve büyüklüğünü bilerek yapmak gerekiyor. Burada futbol konuşmak aslında, bir veda konuşması olacak ama yaşadığımız süreci de iyi anlamak lazım. Fenerbahçe’de nerede ihtiyaç olursa ben her zaman orada olurum. Çok zor şartlar altında göreve geldim, zor şartlar altında veda ediyorum. Çok önemli bir süreç var ve bu süreci doğru anlamak lazım. Fenerbahçe birçok kupa ve liderlik yarışına katıldı. Avrupa’da yarıştı. Düşmeye oynadı. Zirvenin uzun süre kalıcısı oldu ama hiçbir döneminde transfer yapamamazlık olmamıştı. Bunu doğru anlamak lazım. Bunu Başkanımız Ali Koç’a karşı yapılan bir düzen olarak düşünüyorum. Buna inanıyorum. Buna inanmaktan da kendimi alıkoyamıyorum. Çünkü üst üste koyduğunuz zaman hepsi bir tarafta, onun taraftarlarımız tarafından korunmasına ve desteklenmesine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe’nin Türkiye’ye, Türkiye’nin Fenerbahçe’ye ihtiyacı var. Her zaman Fenerbahçe’nin hizmetinde olacağız. Hem taraftarlarımıza hem de bizi destekleyen ya da desteklemeyen taraftarlarımıza sevgi ve saygı duyuyoruz. Karşı olan da olacaktır. Takım için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalıştık. Ersun Yanal gidebilir, oyuncular da gidebilir. Ama Fenerbahçe bakidir. Bu görevi en iyi şekilde yerine getirmek gerekir. Bu konjonktürü taraftarlarımız ve camiamız doğru analiz ederse sorunlar çok hızlı bir şekilde çözülecektir. Buna inancım tam. Trabzonspor maçında başlayan ve Alanyaspor ile devam eden, süregelen bu konuşmalarımız benim bırakmamla bu işler düzelecekse hiç düşünmeden yaparım ki bu bırakma sürecinde asla Fenerbahçe’den ne talebimiz ne herhangi bir isteğimiz olmayacaktır, olmamıştır da. Bunun da anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Başkanımıza destek olmamız gerekiyor. Ona sadece futbolda değil her alanda Fenerbahçe’nin büyük bir sivil toplum örgütü olduğunu düşünecek olursak sporun içinde kalmak şartıyla her dalda, her alanda her zaman büyük bir destek oluşmalı. Çünkü artık sporun bu evrensel değerlerine farklı bir açıdan bakma zamanımız geldi. Daha demokratik, daha çözümcül, daha rekabetçi ama eğlence sektöründe olduğumuzu unutmadan düşmanlıklarla değil, herkes görevini yapacak şekilde olmalıdır. Kazanan sevinmelidir, eğlenmelidir, alkışlanmalıdır, kaybeden centilmence el sıkmalıdır. Ülkenin buna ihtiyacı var. Fenerbahçe çok büyük bir kulüp. Trabzonspor, Galatasaray, Beşiktaş ve diğerleri.. Bunlar birbiriyle rekabet içinde olacak ve olmalı. Dünyayla yarışmamızın koşulu buradaki rekabetin gücü olmalı. Fenerbahçe ya da diğerleri çıktığında bu centilmenliği ve hassasiyeti toplumun sağlığı ve faydası açısından önemsiyorum. Bundan sonraki süreçte Fenerbahçe taraftarlarının Başkanımıza ve camiamıza destek olmaktan başka çaremizin olmadığını söylemek istiyorum.
Fenerbahçe takımı her kulvarda şampiyonluğa oynar ve düşme pozisyonundayken bile büyüktür ve şampiyonluğa oynar. Fenerbahçe’nin büyüklüğü başka büyüklük. Bunu kimse tartışmasın. O süreci bir kez de siz düşünün.”
Ersun Yanal'ın ZTK maçından sonra yaptığı basın toplantısı. 03/03/2020 pic.twitter.com/F8IvcTApMI
— #LiderFenerbahce ☀ (@LiderFenerbahce) March 3, 2020
BASIN TOPLANTISI
Teknik Direktörümüz Ersun Yanal, Trabzonspor maçının ardından düzenlenen basın toplantısında ise şunları söyledi:
“Spor çok büyük evrensel değeri olan bir oyun, bir toplumsal güç. Camialar karşılaştıklarında rekabet, o rekabetin getirdiği birleşme çok önemli. Mağlup olursunuz, galip gelirsiniz, el sıkışırsınız. Şampiyonluklar olur. Bunları doğru duygularla yaşamak gerekir. Sağlıklı bir toplumun buna ihtiyacı var. Türkiye’nin geçtiği durumda bu sağlıklı duyguya oldukça ihtiyaç var. Fenerbahçe’nin durumunda geçen seneki pozisyonda hiç düşünmeden kabul ettim. Çünkü Fenerbahçe takımı büyüklüğünü bilen biriyim. Ne zaman olursa aynı şekilde düşünürüm. Doğru analiz ettiğimizde de Sayın Başkanımız Ali Koç’un başta olmak üzere, düzenli bir şekilde bu baskının devam ettiğini düşünüyorum. Kendisine, başta camiamız olmak üzere taraftarlarımızın arkasında olması gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe şampiyonluklara oynamıştır. Hatta küme düşmeye oynamıştır. Avrupa’da oynamıştır. Her dönemde büyük bir güçle bu mücadeleyi devam etmiştir. Ama hiçbir dönemde transfer yapmadan sezonu kapatmamıştır. Bu düzeni ve daha sonraki yapılan düzeni, biz Alanya maçından itibaren hatta Trabzonspor maçından sonrasında da konuşmaya başladığımız bu durumu belirlemek için ben fedai olacaksam bunu çok rahatlıkla feda edeceğimi söylemiştim. Taraftarlarımız şunu iyi anlamalılar. Burada başka bir durum var. Sayın Başkanımız bu durumu defalarca ifade etmiştir. Biz asla hiçbir zaman hiçbir şekilde sahanın dışında kalmak istemedik, siyasetin içinde olmak istemedik. Böyle bir sorunu asla gündeme getirmedik. Ben kendi şahsım adıma oyuncularım adına, Başkanımızla beraber olduğumuz her platformda bunu dile getirdik. Sadece adil bir yarış ve bunun sonucunu almak için mücadele ettik. Eksik kaldık, kolumuzu bacağımızı budadık ama şu bir gerçek ki Fenerbahçe girdiği her yarışmadan başı dik ayrılmalıdır. Bence yine aynı şekilde bugün de bundan sonra da her ne olursa olsun Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinden biri olan ve temsil ettiği değerlerle ülkeye önemli değerler yaşatan bu camianın başta Başkanımız olmak üzere desteğine ihtiyaç vardır. Fenerbahçesiz bir iklim, bir ortam düşünülemez. Türkiye’nin değerleri Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor gibi önemli rekabetin birlikte olduğu güç büyük bir güçtür, bu güç birlikte oynadığı her maçtan sonra el sıkışmalı, birbiriyle sarılmalı, başaranları kutlamalı, başaramayanlar çalışıp tekrar mücadele etmeli. Bu iklimi eğer getiremezsek bizi de ciddi sorunlar bekliyor.”
“Bilmediğiniz bir şeye yorum yaparken dikkat edin. Biz Fenerbahçe’ye gelirken de giderken de nasıl geldiğimizi, nasıl gittiğimizi lütfen yetkili şahıslara sorun. Bu konuda da yorum yaparken elinizi vicdanınıza koyun, empati yapın, ayıp etmeyin. Taraftarlarımıza saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum.”